Sultan papağanları, sürü halinde yaşayan türlerdendir. Bu sürüler genellikle oldukça büyüktür ve gökyüzünü kaplayacak kadar geniş alanlar kaplayabilirler. Tohumlarla beslenen bu türler, yiyecek arayışında sürü halinde hareket etmeyi tercih ederler. Sultan papağanları da Avustralya'nın yeşil alanlarında yiyecek arayışı içinde bu şekilde davranırlar.

Yiyeceğin bol olduğu yerlerde, sultan papağanları geçici olarak konaklarlar ve burada yumurtlamak için uygun yer arayışına girerler. Sultan papağanları, en iyi yumurtlama alanını kapmak için sürekli bir rekabet içindedirler. Ayrıca, en iyi uyku köşesini kapmak için de sık sık kavga ederler. Ancak, açık alanda yapılan bu kavgalar, kafes veya salmalarda yapılanlardan çok daha sakin geçer. Dar alanlarda, eş arayışı bile şiddetli gaga darbeleriyle sonuçlanabilir. Geniş sürülerde sayının fazla olması nedeniyle, sağlıklı bir hiyerarşi oluşması zor olduğundan bu tür baskın çıkmalar daha az görülür.

Sultan papağanları kendi aralarında hafif dostluklar da kurarlar ve hemcinsleriyle tipik davranış biçimleri sergilerler. Örneğin, kafa kaşıma, öpüşme, sokulma gibi davranışlar yaygındır. Diğer erkeklerle yapılan bu davranış değiş tokuşları, onlara hem örnek alma açısından hem de çiftleşme süreçlerinde gerekli olan tohum bezelerinin aktifleşmesi açısından önemlidir.

Sultan papağanları çok sosyal hayvanlardır ve mutlu olabilmeleri için mutlaka türdeşlerinin varlığına ihtiyaç duyarlar. Genelde sultan papağanları monogam (tek eşli) canlılardır.

Sultan papağanlarının Avustralya'nın geniş alanlarından oluşan doğal ortamları oldukça zorludur. Yaşam alanları yarı çöller, stepler, çalılıklar ve açık okaliptüs ormanlarından oluşur. Yağmur zamanlarında buralar onlara yumurtlamak için oyuklar sunar.

Yağmur zamanlarına denk gelen yumurtlama süresi dışında sultan papağanları tam bir göçebe hayatı yaşarlar. Çünkü yaşadıkları iklim dolayısıyla yiyecek kısıtlı olduğundan sürekli yiyecek arayışı içinde olurlar.

Sulak bölgeler kısıtlı olduğundan genellikle bu tür yerlerde konumlanırlar. Bu bölgelerin su oranı daha yoğun olduğundan sabah ve akşamları ziyaret ederler. Gündüz yoğun sıcaktan dolayı yarı kuruyan su birikintileri, gece düşen ısı ve sabaha karşı oluşan çiğ ve nem sayesinde daha çok olmaktadır. Bu nedenle, ev ortamında beslediğimiz kuşlar genelde sabah ve akşamları yemek yerler.

Yemeklerini sürü halinde yerler. Koloni şeklinde yaşam tarzı, sosyal konumlarını güçlendirdiği gibi, çiftleşmek için gerekli ortamı da sağlar. Böylelikle en iyi gıdayı iklim değişmeden bolca almış olurlar. Kalabalık olmalarının bir yararı da düşmanlardan daha rahat korunmalarını sağlamaktır.

Bunlara ek olarak, beraber yemek yemenin bir faydası da bulundukları kurak ve tehlikeli iklimde hayatta kalmalarını ve nesillerini devam ettirebilmelerini kolaylaştırmasıdır.

Evlerinde kalabalık sultan papağanı besleyenlerin çoğu zaman gözlemleyebileceği bir durum, birinin daima çevreyi kolaçan ederek önden su ve yemliğe gitmesi ve diğerlerinin onu takip etmesidir. Bir tanesi ürküp kaçmaya/uçmaya başladığı anda diğerleri de hemen onu izler ve tüm sürü tekrar birleştirip bir yerde toplanana kadar uçarlar.

Esaretteki kuşların harekete ihtiyacı vardır. Yem ve su kapları, uçarak veya en azından tırmanarak ulaşabilecekleri bir yere konmalıdır. Burnunun dibinde duran ve sürekli dolu olan yem ve su kapları esaretteki kuşlara doğal ortamdaki hareketi maalesef sunmamaktadır.

Bu nedenle, esaret altındaki sultan papağanlarının da doğal ortamlarındaki gibi hareket edebilmesi için uygun düzenlemeler yapılmalıdır. Aksi halde, kuşlar hem fiziksel hem de psikolojik olarak olumsuz etkilenebilirler.